Çarşamba, Haziran 27, 2007

Çifte Gün

Enterasan bi gün.. Daha doğrusu hala dünün devamı niteliğinde benim için.. Hiç uyumadığım için dünle yapışık bi bugün yaşıyorum.. Arada bi gözlerim kaysa da , düşüp bayılasıca duruma gelsemde hala 1-2 saatlik enerjim mevcut.. Onu da az sonra huzur evinde babaneme sarılarak harcıcam :) Güneşin Antalya semalarından doğuşunu izledim bu sabah.. Gayet mükemmeldi.. Ama sanki “bugün sizi 51 derece yapıcam !! nihahaah !!!” dediğini duyar gibiydim ki doğar doğmaz kavurmaya başladı.. Öğlene doğru ise arabanın içinde kolay pişen uskumru eti gibi oldum.. Uzun bi ev alışverişinden sonra piştim, susadım ve erimeye maruz kalacak sana yağları düşünmeden hemen kendimi banyoya attım.. Buz gibi suyu başımdan aşağı boca ettikten sonra aldıklarımı dizdim.. Ardından yeni aldığım boyayı kaldırıp dolaba koymaya kıyamayıp oturup bi güzel kendimi kırmızıya boyadım :) ürktüm.. olmadı gibi geldi.. Atıştırmalık bişiler ve buz dolu bi schweppes [5 dkda yazabildim bu kelimeyi]le birlikte sıkıcı tv programlarından birini izledim.. Daisy’nin ısrarla eteğimden çekiştirmesiyle çişe çıktık.. 2. kat komşularının balkondan “aa damlanın saçlarına bakın.. harika olmuş.. çok yakışmış” poh pohlarıyla içime sindi saçım.. azcık daha pohpohlasınlar diye onlara gittim :) Azcık dedikodunun ardından acıkan karnımı mantı yaparak bastırdım.. Şimdi gözlerim yarım bakıyo dünyaya.. Artık babaneme sarılır uyurum gidince..

Salı, Haziran 26, 2007

Piştik

Yarın yılın en sıcak günü olacakmış.. Antalya’nın altından cehennem fışkıracakmış.. 43ü gösteriyo yarınki ibre.. uff aman banane.. evden çıkabiliyomuyum sanki off
sinirlenip rastgele bastım klavyeye.. ilginçtir ki bu güneş çıktı.. sanki konunun önem ve mahiyetine bağlı olaraktan birdenbire fırlayıverdi.. ilginç.. vahiy gelir gibi oldu ama “hadi len” diyip gönderdim..
2 gündür evdeyim..
Nden ?? evet nden ??

Çünkü param bitti :) yeterli bi sebep.. annemden de istemiyorum.. ne çabuk bitti diye tepeme binmesi şu sıcaklarda çekilecek dert değil.. en iyisi otur evde kafanı dinle bi dahaki harçlığa kadar.. Gülnur “iş hazır” diyerek aramazsa iş ve işçi bulma kurumuna başvucam :)) şöyle har vurup harmanı savurup arpadan yapılmış içecekleri “aman baba parasıdır, günahtır” demeden acımasızca içmek istiyorum :) heyyyyt !! 2 gün evde oturdum bomba gibi oldum :)) yarında evdeyiz.
.
1 gün daha.. amanin bu kız fena patlıcaakk :|

Pazartesi, Haziran 25, 2007

Damla in the Antalya

hımm.. geç kaldım sanırım her şeyin boş olduğu anlamak için.. Ama olsun yine de anlamak benim için büyük başarıydı..
Sanırım bi süre offside durumda gezicem.. zorunda olduğumdan değil , içimden geldiği için..
“Aşk sana yakışmıyo be kızım” demekten alamıyorum kendimi.. “O zaman yakışanı yaparım ulan” diye asabi bi çıkışın ardından Murat Boz’un “Aşkı bulamam ben” şarkısının o enerjik ritmiyle birlikte kafamda parlayan o ampülü görünce “amaaan napıcan erkek milletini kızım.. sen başlı başına bi dünya harikasısın” diyerek kendimi pohpohladıktan sonra [uff ne uzun cümle oldu sonu gelmiyo] artık kimseyi takmama kararı aldım..
Öss’yi kazanmış olduğumu düşünerek bu şehirde yeni bi hayata başlayacağımı düşünmenin verdiği bi heyecanla şu tatili elimden geldiğince harika değerlendirmek istiyorum..
2 sene oluyo Antalya’ya geleli.. Ama şöyle adam akıllı, ilmik ilmik her köşesini gezdiğim söylenemez.. İşe başlayıp, cebime paramı attıktan sonra [artık annemden isteme yüzsüzlüğünü gösteremiorum] bi “Damla in the Antalya” turuna çıkmam şart..
Yarın bi gün ertuğrul tatile gelecekmiş.. Onun sayesinde pek bi gezicem gerçi.. Bahane olmuş olacak gezmek.. Ama bu sıralar ihtiyacım var gibi..
Neyse bakalım.. Bunalımı atalım.. Severim dünyayı ben :)

Cuma, Haziran 08, 2007

Uff kim koydu bunu burayaa ?!

50 kilo iken bi senede 5 kiloyu nereme aldığımı düşünürken az önce aynaya bakmaya yeltendiğimde farkettim.. Toparlak bir 5 kilo tam göbeğimin üstünde duruyodu.. Vücuduma oranla büyük duran bu objeyi görünce korkuyla irikildim..
Olamaz :|
Yaz geldi erimesi lazım bunun.. Neyse ki eritmek yüzmek kadar kolay olucak :] Bünyeme bağlı olarak 15 gün aralıksız plaj, deniz ve kumlarla bütünleşirsem 85-60-90lık görüntüme tekrar kavuşucağıımm :] Ama şöyle ufak bi sorun var ki; gençliğin hayatını yakıp yıkan öss telaşesi madurlarından biriyim ne yazıkki.. Ve bu bana pahalıya patlamış bir olgu durumunda.. 1 sene boyunca eve gelen insanları kovmuş , “hadi damma konsere gidelim” diyen bünyeleri azarlamış, bakkala bile gitmemiş, ev-dershane arasında gidip gelmiş bir birey olmam sonucunda sosyal tarafımı kaybetmiş ve sonunda “artık senin gibi arkadaşım yok. pis ekici.” şeklinde mesajlar almış bulunmaktayım.. Zaten yeni çevre oluşturduğum bu şehr-i diyarda bi başıma kalmakla birlikte tekrar sosyalliğime kavuşma girişimlerinde bulunmuş , ancak ektiğim insanlardan ters tepki alarak pısmış, korkmuş bi kedi gibi sandalyemin altına sokulmuş durumdayım. Yani şu 3 ay içerisinde eski damma olamazsam insan ilişkilerimi kaybedip otlaşabilirim :]
Biran önce şu son 8 günde inekleşip yemek deil tüketici sınıfına girmem lazım.. damma’yı sosyalliğine kavuşturmak için el ele kampanyasını şu saniye başlatıyorum !
Vatana, millete ve bana hayırlı ola..!
:]

Kavak yelleri

Kavak Yelleriçok güzel bi dizi.. İzlediğim bi dizide ilk defa kendimi buluyorum. Aslıkarakteri hayallerimdeki olmak istediğim ben.. Çok iyi iki dostu var, dersleri iyi ve en önemlisi aşık.. Hem de çok zor bi aşk. Başkasını seven en yakın arkadaşına aşık.. Denize..
—o—
Zaten son günlerde neye baksam kendimden bişeyler buluyorum. Bay M‘nin dün gece attığı msj beni çok etkiledi..
“Benimde derdim var. Aşık olmak istiyorum, bağlanmak istiyorum. Bu öyle olacak ki gözüm ondan başkasını görmicek. Hayatımın bi anlamı olmalı. yaşıyomuyum farkında değilim.”
Sadece bende yokmuş bu sorun, bu dert. Gerçekten insanın içinde aşk olmayınca hayat anlamsızlaşıyo. Hayatım çok anlamsız.. Peşinden uzun süre koşabileceğim, sonunda o sevgi dolu öpücüğe ulaşacağım, beni güllerle karşılayan, hastalandığında ona çorba yapabileceğim, ayak parmaklarıyla dalga geçtiğimde beni yastıkla boğacak, ağladığımda güven dolu sesiyle Yanındayım.” diyecek, anneler gününde anneme benim aldığım hediyeden daha güzelibi alıp beni deli edecek, merakla ve ısrarla aramama rağmen, saatlerce telefonu açmayacak ve sonunda panik bir ses tonuyla açıpduştaydım hayatımdiyebilecek, Yalın’ın her kelimesi aşkla dolu şarkılarını söyleyebileceğim ve delilerdende deli sevebileceğim biri yok.. Dudaklarımı sevgi dolu öpücüğüne teslim edebileceğim biri yok. Çok uzun zamandır bekliyorum, ama yok yok ! çok sevenim, hatta bana aşık olan çok fazla kişi var. Ama ben hiçbirini değilHayatımı Anlamlandıracak Olanıbekliyorum. Gözüme uyku girmesin onu düşünmekten, boğazımdan ekmek geçmesin.
Eğer bu acı çekmekse,
Aşk acı çekmekse;
Ben bu hayata acı istiyorum !
Çok dua edicem,Oinsan çıksın hayatımın yönünü değiştirsin diye.. çünkü tek denemediğim şey dua etmek ve son çare :(
Değişiyorum. Akıtıyorum eskilerimi. Çok ilişkim oldu. Hayatımda daha önce başıma gelmemiş, daha önce tadını almadığım bişey istiyorum.. Ölümüne sevmek istiyorum!!..
Hey sen lanet olasıca ! Seni sevmek istiyorum. Buna karşı koyarsan sana aşık olurum!