Cuma, Aralık 21, 2007

Arkadaşımın Aşkısın ! (PART 1)

“Arkadaşının aşkıysam ve sen bunu bana belirtme ihtiyacı duyuyosan doğru olmayan şeyler oluyo/olmak üzere demektir!”


“arkadasinin,kankinin a$ık olduğu insanlara asik olunduğunda içine girilen gereksiz trip.
gereksiz çünkü.. aşıksan korkuyorsan ayıp !
arkadaş,kanki farketmez… hepimiz bir kez doğarız ve emin olmalıyız ki arkadaşımız için değil…


bi zamanlar bu tribe girdim,melankoliler ya$adım ve anladım ki hepsi yersiz…”

” “artik ayip olucak ama ne yapalim” demenin farkli bir cesidi.”

” arkadaşınızın sevgilisine aşık olduysanız;
yanlış ve çirkin bir durum olduğunu bile bile karşı koyulmayan bir arzu ve acı verdiğini bilirsiniz..


arkadaşınızın sevgilinize aşık olduğunu anlarsanız,duyarsanız;
ne kadar şerefsizce bir hareket olduğunu,nefret etmenin haklılığını,keyfen bana i.nelik yapılıyor diyerekten düşmanlığı az görürsünüz.


iki arkadaş arasında sevgili/sevilen siz iseniz;
ara bozan,kara kedi olmanın verdiği ezikliği,nedensiz sorumluluk duygusunu anlarsınız…(eğer karaktersiz iseniz iki bireyi yarıştırır,süründürür bundan zevk alıp gülersiniz)”


“eskiden arkadaşının arkadaşını sevmenin ayıp olduğu zamanlarda yani, birisi arkadaşının sevgilisine, sevdiğine niyeti bozarsa kendini böyle telkin edip ondan vazgeçmeye çalışırdı. ancak günümüzde insanlık vazgeçmeden ziyade arkadaşının aşkıysa daha cazip hale gelip onu ayartmaya çalışan insan sendromlarıyla başa çıkmaya çalışıyor.”


Aşk olmak zorken arkadaşın aşkı olmak daha bir zordur heralde.. Hele ki arkadaşının aşkına aşık olmak! İstemesen de “istemişsindir” bir kere.. Kaçarı yoktur.. Ya odana kapanıp ağlarsın ya da arkadaşının sevgilisini elinden almaya çalışıp Türk filimindeki kötü karakter olursun!!

Arkadaş kolaydır.. Sadece basit bir arkadaşlıktan ibarettir aranızdaki ilişki.. O yüzden sevgilisinin hayatınızın aşkı olabileceğini hesaba kattığınızda pek uzun düşünmeye gerek kalmaz.. Ya ayrılmalarını beklersin ya da sayende ayrılırlar..

Zor olan en yakın arkadaşının sevgilisine aşık olmaktır.. !!

İlerde her iki kişi tarafından tercih edilcek insanı(!), senden daha önce tanımıştır arkadaşın, sen geri planda kalırsın, işlerin rast gitmez, “o” kişiye ilgin hızla büyür…! veee… içinde patlar.. Artık arkadaşının aşkıdır o.. İçin içini yer bi süre.. Umursamamaya çalıştıkça içindeki daha da büyür.. Bir ara bastırır gibi olursun ama onun küçük bi dokunuşunda volkan patlamaya hazırdır.. Arkadaşını ve “o”nu çok yakıştırmaya başlarsın zamanla.. “İkiniz çok yakışıyorsunuz.. İkinizi de seviyorum..” cümleleri kurmaya başlarsınız bu noktada.. Ama “arkadaşımın sevgilisi” diyemediğinizi farkedersiniz.. Birine “o”ndan bahsederken hep adıyla hitap edersiniz.. Çünkü içten içe o sizindir bir nevi.. Adı vardır! başka bir sıfatı yoktur! Olamaz! en azından kafanızın içinde..

Zamanla bunun böyle olmayacağını görür ve ondan uzak durmaya çalışırsınız.. Onu görmemek için elinizden geleni yaparsınız ama ne olur olur yine karşınıza çıkar ummadık yerlerde.. Yolda, okulda, çarşıda, bir postane önünde…

En sonunda bir gayretle içinize gömersiniz ! artık rahatsınızdır.. Arkadaşınız mutludur ! Onun mutluluğu sizin mutluluğunuzdur… !

Ama birden büyü bozulur… Poffff !! Tüm pembe düşler yokolur.. Arkadaşınız ve “o” ayrılmıştır.. Bunu asla fırsat bilmezsiniz.. Çünkü artık “o”nun çok daha ağır bir sıfatı vardır! “arkadaşınızın eski sevgilisi” !

Nedir eski ? yenisi alınınca terkedilen, bozulan, zamanla aşınan ve çöpe gitmek zorunda olan..

Artık arkadaşınız için “o” “eski”dir! Ama hala içinde bir yerlerde tutuyor olma olasılığı ve sizin gözünüzün önünde birbirlerine sevgiyle sarıldıkları günler aklınıza geldikçe bu durumu asla fırsat bilmezsiniz! Asla !!

Taki kız arkadaşınız yeni biriyle çıkmaya ve siz “eski” ile çok iyi arkadaş olmaya başlayana kadar.. Hele bir de bunun üstüne arkadaşınızla basit şeylerden büyük kavgalar çıkartıp birbirinizi yediyseniz o “asla” koyboluverir işte..

“Eski”, zaman aşımına uğrayıp arkadaşınızın kişisel geçmişinde kalmıştır.. “Yeni” ya da “yeniler”i vardır arkadaşınızın.. Ve o büyük kavgalarla yıpranan arkadaşlığınızın üstüne tuz-biber olur “aşınmış eski”nin telefonunuza attığı mesajlar…

-Selam.. napıyosun?

diye başlar.. Ona doğru akıp giden duygu selinize karşılık verirse de kendinizi bir çıkmazın içinde buluverirsiniz.. Artık “aşınmış eskinin yenisi” olmuşsunuzdur ne olduğunu bile farkedemeden.. Geriye dönüş yoktur artık.. Düşünmeden bi anda yaptığınız bir hatadır.. Ve aranız bozukta olsa arkadaşınıza bu söylenmelidir..

Ve..

Zor da olsa söylenir ! Size ve “aşınmış eskisi”ne demediği kalmaz..! kalbiniz böylece büyük hasar görür.. Kendinizi boşlukta ve yalnız hissedersiniz! Özellikle arkadaşlığa değer veren bir insansanız.. Alışkın olduğunuz şehir farklılaşır birden gözünüzde.. Eksikli, yaralı bir şehir olmuştur artık.. “Aşınmış eski” sizinledir ama yine de eksiktir birşeyler.. Kendinizi ikiyüzlü hissetmenin verdiği bi boşluktur bu.. Artık sizin de bi “eski” damganız vardır.. “Eski Arkadaş”♥”Eski Sevgili”

Part 1 burda biter..

Part 2 yaşandıkça yazılasıdır..

Yazı yalnız kalındıkça yazılandır..

özellikle kalabalıktaki yalnızlık ve eksiklikte..