Cumartesi, Ocak 02, 2010

Ben;

Bugün hislerimin nasıl olduğuna karar veremiyorum blog. İçimdeki sıkıntı.. Hatalarım.. Baştan biliyordum bunun böyle olacağını blog..

Hayatına senin tabirinle sıçtığım için çok özür dilerim. Sandığın gibi bana kattığın şey ego tatmini olmadı, tek hissettiğim böylesine kötü olduğumu düşündüren beyin kemirgenleri. Aldığın en kötü doğum günü hediyesiydi sanırım. Damla'nın bencilliği..

En iyisi neyse onu sen bulacaksın, bana sorma ne yapman gerektiğini..

Daha iyi bir şeyler yazmak istiyorum, ama beynim hissiyatını kaybetti.

Mutlu ol ne olur, ben mutluyum bak.. Hep istediğin gibi.

Cuma, Ocak 01, 2010

Ben;

Mutsuzum blog..
Hiç tahmin edemeyeceğin kadar mutsuzum..

Cuma, Aralık 25, 2009

Flip Flap

Bloguuum :) Ben çok mutluyuuum :))

İşi gücü, okulu bırakıp kendimi sanata adamayı heves etmiş, kendini ıkına ıkına tutan biriyim.. Malum..

Eve kapattım kendimi blog, uyumadım da erkenlerden kalktım, çayımı da yaptım, hüpürdettim de içtim. Ama tutup da aynaya hiç bakmadım bir haftadır. Güneşi almadım odama, ben de doğmadım ona. Yok kendimi salmadım, odamı dağıtmadım, yemeğimi yedim aksatmadım. 10 yıldır hapishanede yaşayan birinin düzeninde yaşadım. Sıradan, tekdüze ve hapis!

Sonra dedim ki blog; "Noldun sen?.. Sen bu değilsin.. Hani resim, hani fotoğraf, hani illüstrasyon??" İlk önce bir kitap bitirerek başladım, sonra Mesnevi'yi yarıladım. Ardından aldım elime kağıdı kalemi.. Yaptım blog. Yapabildim. Buldum ruhumu..

Bir yılbaşı tebrik kartı, bir de illüstrasyon yaptım. Ve kıçım kalktı blog. İnsanlar o kadar beğendi ki, en tepedeyken jübile yapasım bile geldi bi ara :D İllüstrasyonlarımı profil resimleri yaptılar blog. Bana ne kadar destek olduğunuzu bilemezsiniz.. Canım Elifcim ve biricik Sendegülcüm..

Durmak yok, bloga ve illüstrasyona devam! Çok siyasi oldu, ama oy toplamam lazım :P

Hosgeldi iki-bin-on

Noel baba, küresel ısınma kaynaklı buzul erimesi sonucunda makus kaderine yenik düşmüş ve kutup ayısı misali bir buzul üzerinde can vermiştir.
Evi, geyikleri, 535467 dildeki 'Jingle Bells' cd-kaset ve bilumum plakları, çuval çuval hediyeleri elimdedir!
Eğer ki şu resme bakıp da beğen butonuna basmadan geçerseniz, bu sene kimsenin hediyesi olmayacak! Ren geyiklerinden fırında yahni yapacağım! Dünya'da tek bir 'Jingle Bells' şarkısı duymayacaksınız! En sonunda da bu buzullar taşıp hepinizi öldürecek..

Tabi eğer beğenmezseniz :P

Mutlu Yıllar :) En büyük hediye hayatınız olsun!

Çarşamba, Aralık 23, 2009

Benim için sadece bir hikaye, ama senin gözünden bu bir 'Değişim Hikayesi'

Mail Kutumun Gönderilenler Klasöründen;

Bir gün bir kitap aldım elime. Ve gözyaşları içinde kapattım son kapağını. Mevlana ve Şems’in modernize edilmiş hikayesiyle başladı her şey..

Sonra kendimi sahaflarda buldum, eskimiş saman kokan ‘Mesnevi’ ciltleri ile doldu odam. Okudum, okudum.. Okudukça bedenden kopup ruhuma kavuştum. Sonra ödül gibi bir Sufi çıktı karşıma. Konya’ya götürdü beni. El sürdüm Şems-i Tebrizi’nin sandukasına. O gün içime bir hüzün çöktü ki kalmadı sanki bendeki eski ben. Bildiklerimin aslında hiçbir şey olduğunu gördüm. Bilmediklerimizi ayaklarımızın altına koysak başımızın arşa değeceğini gördüm. “Aşk” kadın-erkek ilişkisinden fazla artık benim için. Aşk, bakilik demek, dostluk demek, iki ruhun ahadlığı, tekliği demek ‘Marac’al-bahreyn’, yani iki denizin buluştuğu yer demek.


Sonra elimde olanlara baktım. Hatalarıma, insanların hatalarına, yapılan yanlışlara baktım. Tarttım, ağırlığı altında ezilince yüzleşmeye gittim, Afyon’a. Ve gördüğüm şey beni hayallerin nasıl kırıldığını izlediğim ince tiz çığlığın ardına götürdü.


Saf dostluk nedir? Bilir misin? Hiç saf dostun oldu mu? Çıkarsızca, sırf dostluğunu ona armağan ettiğin için şükranla, muhabbetle.. Benim olmadı. Eğer işin içine kıskançlık ve tahammülsüzlük giriyorsa orada hatalar, dönüşü olmayan yollar vardır. Dost, yolumu desteklemedi, dost sandığım.. Dünyevilikte yaşadığını unutuyor bazen insan, şaşırıyor yolunu. Yaşadığımız bu hayatın, yaşayacağımız ikinci hayatın yanında bir hiç olduğunu görmüyor. Bu bilinçle ruhunu sadeleştirebileceğini görmüyor. Kinleniyor da kinleniyor.


Benim yaptığım tek şey de bunların tümünden kaçmak oldu. Çok savaştım, hakkımı yeme, ama yapamadım. Omuzlarım o kadar güçlü değilmiş. Bitirdim ruhumu küçültenleri, beni kine ve nefrete zorlayanları. İstemiyorum çünkü. Nefret duyacağıma, hayatıma müdahaleye izin vermemeyi yeğledim..


İşte böyle.. Anlatabildiysem kendimi, ne mutlu ola ki bana. Yalnız kalma, o Allah’a mahsus. Mevlana, sabretmiş, bulmuş Aşk’ını. Sabret. Sabretmek beklemek değildir. Vakit keskin bir kılıçtır. Beklerken canını doyur. Tüm canlar gibi seninki de çok aç. ‘Yarın’ demek yol şartlarından değildir. Erteleme, vakit keskin bir kılıçtır.


Aşkı şehretmek ve anlatmak için ne söylersem söyliyeyim.. asıl aşka gelince o sözlerden mahcup olurum.


Baki Aşkla..

Çarşamba, Aralık 16, 2009

Bitmez Bu Afyon Günlüğü

Her yerde istikrarsız olduğum gibi, bu kişisel blog olayında da tam bir faciayım. Bir yazmaya başlıorum, hızımı alamayıp günde 2-3 yazı gönderiyorum. Aradan zaman geçiyor, sesim soluğum kesiliyor. Neden böyleyim ki? Düzensizliği hiç sevmeme rağmen neden bu kadar düzensizim?

Varol'a bakıyorum, maşallah.. Yazacak bir şey bulamasa da boş geçmiyor, saçmalıyor.. Geleceğine yatırım yapıyor.. Tamam tek yazdığım yer blogum değil, 2 adet ajandam var karaladığım. Ama olsun burası farklı, burası biricik. Gaz verin bana! :P

Neyse, gelelim asıl meseleye..

Acaba geçen sene hiç Açelya'mın parmaklarının gezindiği bu laptobundan yazı yazdım mı? Hatırlamıyorum, ama şu an tam burdayım ve bunu unutacağımı sanmıyorum..

Küçük Afyon gezim bugün start verdi.

Açe'min geppgenişş evinden yazıyorum, yalnız trajik tarafı; bu koca evde tek başına yaşıyor ve ev henüz bir düzen sahibi değil.. Ne kadar şanslı, kendi ayakları üzerinde durmaya başladı bile. Ben hala anne bağımlısı. Aile faktörü insanı çok uyuşuklaştırıyor. Hayata geç atılmak istemiyorum :/ İkinci faktör ise, bu eve beraber çıkmış olabilirdik, şimdi odalar daha dolu ve ev çok daha renkli olabilirdi.

Evin içine girdiğimde gözümde iki kare belirdi;

Evin şuanki hali ve eğer ben gitmiş olmasaydım olacak olan hali..

Off...

İnsan kararlarından pişman olmamalı.. Tam olarak bu eşikteyim. Burda durduğum her saniyede pişmanlığa daha çok yaklaşıyorum..

Bende olmayıp da Açelya'da olan fotoğraflarımıza baktım. Benim olduğum, ama benim daha önce görmemiş olduğum fotoğraflar..

Neler kaybettim ben, neler yitirdim.. Ama her şeye rağmen hayat getirdiği tüm eksi ve artılarıyla çok güzel..












Cuma, Aralık 11, 2009

Signs!

1. İşaret / saat: 13.30

Haporlörümün üstündeki sabitliğine son derece inandığım büyük "Nazar Boncuğu" Duman'ın şarkıları son ses çalmaktayken yere yuvarlandı. Kırılmadı, ama düştü. Ne anlama geldiğini anlayamadım. Sanırım daha açık bir işarete ihtiyacım var. Hala çok kararsızım.. Üf püf off.. "Alem yıkılsa ararım beeebeekkk!"

2. İşaret / saat: 14.30

;)

Pazartesi, Aralık 07, 2009

Düşün düşün aşamıyorum engelleri.. .

Rol yapıyorsun demiştim sana.
Gerçek duyguların değil bunlar.
Çok profesyonelsin, kendini bile kandırabiliyorsun demiştim!
Yıkılmadın, sen sabaha unutursun..
İnatçısın, geri dönmezsin.
Dönme zaten!
Kandırdığın sen ve kandırılmış ben seni geri istemeyecek emin ol!

Salı, Kasım 24, 2009

24 Kasım 1989-2009 / Gece Vardiyası

www.cadiloz.com

23 Kasım 2009 - 23.59

Berkayy @ telefon

-efendiim

+ hazır mısın damla?

- eveeett

+ dünyanın en iyi kızının doğum gününe son bir dakikaaaa

- hehehe :) ben miyim dünyanın en iyi kızı? hiç bir şeyi beceremeyen yeteneksiz nasıl en iyi olabiliyor ki :))
+ karıştırma şimdi orasını.. hazır mısın sen?

- evet giydim tuvaletimi, yaptım makyajımı, oturuyorum salonda :D

+ peki o zam
an harika, son 10 saniye. 10, 9, 8, 7...
- Berkay bana havaiifişek mi patlatacak camımın önünde :D
+ 3, 2, 1, sıfıııııırrr, şak şak şak şak :D

-haha :D

+ heepiiiy börtdeyy tu yuuuu, heeppiyy börtdeeey tu yuuu, heppiiy börtdeeey sanaaa

- ehehe :))

+ şimdi de ingilizce bilmeyenler için çeviriyoruum. doğum günün kutlu olsun damlaaa, doğum günün kutlu olsun damlaaaa

- berkay sus, domates getirin banaa!!
+ ne domatesi
- kafana atmam lazım :D
+ vay be. aldığımız karşılığa bak
- üf ama çok kötüsün :D ....
Beni çoook mutlu eden canım arkadaşım Berkay.. Çok teşekkürler sana..

00.04 Tolgay @ sms
"Dilerim yeni yaşında mutlulukların en güzelini yaşar, başarı merdivenlerini rahatlıkla tırmanırsın ve dilerim o tatlı yüzün hep güler, neşeni hiç yitirmezsin ;) Sevgi dolu dileklemle doğum günün kutlu olsun metropolcadısı.. Nice neşe dolu yaşlara adi cadı!

Aklıma afyonda seçil sen ben h
ep birlikte bize giderken doğum gününü kutlamak için alınan o ufak damla sakızlı pastanı yere düşürüp üstüne bir de yanlışlıkla tekme attığın geliyor :D neysem kendine iyi bak."
:)))) ahh.. mazi mazi..

00.05 Anıl @ facebook
"Kalbin hangi güzel şey için çarpıyorsa her doğan güneş seni ona getirsin..Şimdi elini o kalbine koy ve gözlerini kapat..ruhumu sana gönderiyorum..Birazdan öpüleceksin..iyiki doğduuuun damlaaaammm şak şak şak şak pişşuuuu pişşşuuu ehu:D"
4 senede bir kez unutmadın ki sen doğum günümü Anılım.. çok teşekkür ederim, hatırladığın için değil, hiç unutmadığın için :)


00.06 Mert ^^ @ facebook
"kim doğmuşş damla doğmus :))
güzeller güzeli damla :))
damlacım yenı yasında tum guzellıkler senınle olsun..
iyiki iyiki dogmussun ..Nice Güzel Yaşlara Güzel Arkadasım benimm :))"
Palyaçom benim :)) Nasıl da hatırlarmış guduuuu :) çok teşekkür ederimm mucuukk!

00.14 Berkay @ sms
"Yeni yaş.. Adı üstünde yeni. Yeni şeyler göreceğin yeni yaşın kutlu olsun o zaman.. 20 bir daha göremeyeceğin en önemli yaş, unutma :)"
Bu denli yanımda oluşun içimi nasıl da ısıttı..


00:16 Ozaaan @ telefon
-efendiim
+ alo damla hanım

- buyrun kimi
nle görüşüyorum?
... kısa bir boşluk
- ozaaan :D tanıdım sensinn, yemedi di mii işletemedin :D
+ yemedi valla :D hani yazarlar böyle günlerde iyiki doğdun, nice yıllara felan öyle basit basit.. neyse işte. iyi ki doğdun :D

- haha :D teşekkür ederim :))
+ yazmak ister
dim ama Eyüp sağolsun internetimizi kesmişler.
- olsun böyle daha iyi bak sesini duyuyorum, daha coşkulu oluyor
+ evet evet, teknolojinin nimetlerinden faydalanmamak lazım bazen

- e madem öyle telefonda teknoloji. gelin lan kapımın önüne :D
+ ben telgraf atıcam
- mektup da olur :D
+ yarın berkayla gönderiyorum ileteceklerimi

- ileteceklerini?
+ ya işte verilir ya do
ğum gününde böyle ufak tefek şeyler..
- sen bana hediye mi aldııın
+ kimlere aldık. sana almasam ayıp olurdu
- ah çok teşekkür ederim :)
+ gönül isterdi ki sana sony fotoğraf makinası alayım ama..
- bu hafta da loto çıkmadı değil mi :))
+ evet ya çıkmadı..
- hem sony'i napıcam, canon al canon

+ olur mu ya sony insan gözüne en yakın :D

- aa öyle mi tamam o da olur.. söz ver bak loto çıkınca alıcan :D
+ söz alıcam

- ben de seni paralarınla kucaklaşırken fotoğraflıcam
+ allah sana sonynin ile öyle fotoğraflar çektirmeyi nasip etsin..

- amin :D
....
Nasıl şaşırttın beni Ozan :) Çok çok teşekkür ederim!!..


00:20 Varol @ msn
"Bugün o küçük Damla'nın doğduğu gün, yani dünyaya bir meleğin indirildiği gün... Bakmayın adı
nın Damla olduğuna o bir nehir kadar coşkulu, okyanus kadar geniş kalbiyle insanlara mutluluk saçan biri. O dünyanın en harika insanı. Elinin değdiği her yerde kelebekler uçuşuyor sanki...
O o o benim için çok ayrı bir yerde, en değerli yerde. O aslında her yerde...
Doğum günün kutlu olsun kalbi kadar yüzü güzel kız. Herşey gönlünce olsun...

İyi geceler :)"

İyi ki varsın Varoluşum.. Çok sevdiğim.. Mucizem.. Tüm doğum günü dileklerimin yarısı benim olsun, yarısı senin..

00.33 Erdal @ facebook

"mutlu seneler damlacım..gönlünce bi hayat geçirmeni dilerim..=)ii ki varsın.♥ "
İyi ki seninle varım yeşiL'im..


00.43 Erhan @ Facebook
"Damlaaaaaaaaammmmmmmmmmmm :) her ne kadar ellerim yansada ben sana hep pasta getiricem :) yüzündeki o gülücükler hic gitmesin sakın..Dogum günün kutlu olsun, seni cok seviyorum damlusum ;) С днем рождения!"
я тебя люблю в моей жизни ^^

00.48 Erdem @ Facebook
"veee Doğum Günün kutlu olsun Damllaa !!!! Nice güzel yılların senin olması dileğiyle... :)"
Tüm iyi dileklerinin iki katının seni bulması dileğiyle.. :)

01.00 Esra'm @ facebook
"kuzuuuuum doğm günün kutlu olsun..kşke yanmzda olsaydın ve pastanın mumlarını birlikte söndürebilseydik..evet belki yannda diilim ama bi telefon kadar uzağındaym sadece ve kalbim hep sennle minik farem:)bu güzel günü sennle birlikte kutluorum ii ki doğdun ii ki varsın seni çoo...oook seviorum:)))"
esraa'm.. hissettim, sıcacık bir dilim ayırdım sana kalbimden.. gel birlikte mum dikip üfleyelimm..

01.18 toktor mehmet @ Facebook
"öğretmenler günün kutlu olsun.

1859 - Darwin'in "Türlerin Kökeni" çalışması yayımlandı.
1870 - Türkiye'nin ilk mizah gazetesi Diyojen yayımlandı.
1925 - Erzurum'da da şapka inkılabına karşı gösteriler yapıldı. Tutuklananlardan 13'ü idama mahkûm oldu ve Erzurum'da 1 ay sıkıyönetim ilan edildi.
1927 - Ankara'da, Heinrinck Krippel tarafından yapılan Zafer Abidesi açıldı.
1928 - Türkiye Büyük Millet Meclisi, Atatürk'e Millet Mektepleri Başöğretmenliği unvanını verdi.
1934 - Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Meclisten çıkan kanunla Atatürk soyadını aldı.
1939 - Gestapo, Çekoslovakya'da 120 öğrenciyi öldürdü.
1941 - II. Dünya Savaşı ortamında; pasta ve unlu yiyeceklerin yapımı yasaklandı.
1961 - BM, nükleer silah yasağını ABD'nin protestosuna karşın kabul etti.
1963 - ABD Başkanı John Kennedy'nin katil zanlısı Lee Harvey Oswald, Jack Ruby tarafından öldürüldü.
1976 - Van ve çevresinde; Çaldıran-Muradiye'de etkili olan 7,2 büyüklüğündeki depremde 3 bin 840 kişi öldü.
1977 - Yunanistan, Büyük İskender'in babası Kral II. Philip'in mezarının bulunduğunu açıkladı.
1981 - Türkiye'de, Atatürk'ün 100. doğum yıl dönümü olan 1981 yılında, 24 Kasım'ın her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanması kararlaştırıldı.
1983 - İsrail, Trablusşam'da tutuklu 6 İsrail askerine karşılık 4800 Filistinliyi serbest bıraktı.
1988 - Sürgünde Bağımsız Filistin Devleti kuruldu.
1989 - Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nin İkiyaka Köyü'nde, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 28 vatandaş, teröristlerce öldürüldü.
1990 - Kadınlar, Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Cemil Çiçek’in "Flört fuhuştur", "feminizm sapıklıktır" sözlerini düdük çalarak protesto etti. İstanbul Galatasaray'daki eylemde, polis 5 kadını dövdü, 11 kadın gözaltına alındı.
1994 - Galatasaray Barselona'yı 2-1 yendi; kutlamalarda 3 kişi öldü.
1994 - Efsanevi MacGyver adlı televizyon dizsinin "Trail to Doomsday" ismindeki filmi Türkiye'de gösterime girdi.
1996 - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a Budapeşte'de Hilton Oteli lobisinde yumruklu saldırıda bulunuldu.
2005 - Picasso İstanbul'da sergisi Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde açıldı.

bana surda hayırlı bi şey göstersene bi ya =D "
Hemmen! 1989 Damla dünyaya gözlerini açtı, yazmayı unutmuşlar nihahoho :D

Pazartesi, Kasım 23, 2009

Buz rengi ay ışığında
Kıvrılıp giden yollar
Sana mı uzanır, uzanır canım
Yokluğuna mı yoksa

Yüreğimin o güneşsiz
O karanlık köşesinde
Yeşeren umut filizine
Gözüm gibi bakacağım
İnan, inan, inan deli balım

Bir yaban elde sen, bir yaban elde ben
Düşte olsa razıyım sessizce çıkıp gelsen
Günlerce gözlerinde erisem konuşmadan
Yansam ateşlerinde tenine dokunmadan
İnan, inan, inan deli balım

Çok uzak bir aleve
Uçan bir kelebek gibi
Bilmem sana mı uçarım canım
Yangınına mı yoksa


Gün gelecek deli balım
Bunca hasretten sonra
Bir masalın sonu gibi
Kollarında olacağım
İnan, inan, inan deli balım



Taşırım ben hasretin yükünü
Acılarım koynumda sır gibi
Açarım baharda çiçek gibi
Dolarım içine gün gibi

Yeterki sen üzülme kendine dert etme
Varsın uzasın yollar sen aşkımdan vaz geçme
Yeterki sen üzülme kendine dert etme
Seni bir ömür beklerim sen aşkımdan vaz geçme

Karışır hüzünlenirim sen aldırma
Susar dinlerim yanarım ben aşkınla
Karışır hüzünlenirim sen aldırma

İçimde taşırım sesini hala


Neye Alıştıysan Onu Seversin.



Bir şarkıyı kimden dinlemeye alıştıysan hep ondan dinlemek istersin.
Hangi koltukta oturmaya alıştıysan, hep o koltuğa gider ayakların odaya girdiğinde.
Masanın neresinde oturacağın bellidir önceden..
Otobüste ayakta giderken nereye, nasıl tutunacağın..
Kapıdan hangi adımla çıkacağın..
Ekmeği bölüşün ya da kesiş şeklin, hepsi bellidir..
Alışmışsındır..
Ayakkabını bağlama şeklin,
Bardağı tutuş şeklin,
Hapşurma şeklin,
Daha nicesi..
Hep bellidir.
Alışmışsındır.

Ve alışmışsındır..

Nefesine,

Dokunuşuna,

Öpüşüne,

Gülüşüne,

Kokusuna,

Uykusuna,

Sarılışına,

Sıcağına,

Soğuğuna,

Varlığına..

Yokluğuna..

Neye alıştıysan onu seversin.

Çarşamba, Kasım 18, 2009

Bendeki 'en' derin izler

Kitapın son yaprağını okumak..

Heyecanlanır insan, daha hızlı okumaya yeltenir, ama bir yandan da son demlerinin tadını çıkartmak ister, bitsin/bitmesin çelişkisinde kalır..

"Aşk".. Öyle bir kitaptı ki; hani derler ya 'gözlerinizden yaşlar akarak bitireceksiniz' diye.. Bu öyle bir kitaptı ki, bitişiyle değildi verdiği hüzün.. Bitişinin ardından ilk sayfadan ta 415. sayfaya kadar gözlerinizin önünden akan şerideydi gözyaşlarınız..

Bana mevleviyatı tanıtan, bu yolda gönül gözümü açmama başlangıç olan, yeni nesil Türkçe ile eskiyi harmanlayarak böyle güzel bir anlatım yaratan ve koca bir yüreğe sahip olduğunu düşündüğüm Elif Şafak'a sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.. Evinde oturup elinde kahvesi, laptobundan bunları yazarken kaç kişinin hayatına milyonlarca renk getireceğinin farkında mıydı acaba? Kitlelere ulaşan bu kitap benim gibi bir sürü kişinin dönüm noktası olmuştur.. Gezmeden ilmini aktaran bir derviş Elif Şafak..

Bir kitap biter, devamı olmadığını bilirsiniz.. İçinizde kalır hani.. İşte içime oturan bir hikaye.. Devamı yok.. Hem olsun, hem olmasın.. Böyle tatlı kalsın kafamda.. Bir yandan devam etsin, Mevlana'nın ve Şems'in büyüleyici hikayesi asırlarca daha devam etsin..

Ve ben yaptığım büyük başlangıcımla 'sonsuz' ilimde 'toplu iğnenin başı' kadar ilerlediğimi düşünüyorum. Ne kadar tezat değil mi? Bilgi.. Çok bildiğinizi zannetmeyin, bilgi denizi alabildiğine geniş, ne kadarına sahip olsanız da denizin her köşesini keşfetmeye ömrünüz ve gücünüz yetmez.

Noktalar sürekli değişse de bütün aynıdır. Bu dünyadan giden her hırsız için bir hırsız daha doğar. Ölen her dürüst insanın yerini bir dürüst insan alır. Hem bütün hiçbir zaman bozulmaz, her şey yerli yerinde kalır, merkezinde.. Hem de bir günden bir güne hiçbir şey ayrı olmaz.
Ölen her Sufi için bir Sufi daha doğar.

Hileden, desiseden endişe etme. Eğer birileri sana tuzak kuruyor, zarar vermek istiyorsa, tanrı da onlara tuzak kuruyordur. Çukur kazanlar o çukura kendileri düşer. Bu sistem karşılıklar esasına göre işler. Ne bir katre hayır karşılıksız kalır, ne bir katre şer.
O'nun bilgisi dışında yaprak bile kıpırdamaz. Sen sadece buna inan!

Kusursuzdur ya Allah, O'nu sevmek kolaydır. Zor olan hatasıyla sevabıyla fani insanları sevmektir. Unutma ki kişi bir şeyi ancak sevdiği ölçüde bilebilir. Demek ki hakikaten kucaklamadan ötekini, Yaradan'dan ötürü yaratılanı sevmeden, ne layıkıyla bilebilir, ne layıkıyla sevebilirsin.

Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen hiç ol! Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl ki çömleği tutan dışında ki biçim değil içinde ki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil hiçlik bilincidir.

Şu dünya bir dağ gibidir, ona nasıl seslenirsen o da sana sesleri öyle aksettirir.Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa,hayırlı laf yankılanır.Şer çıkarsa, sana geridin geri şer yankılanır.
Öyleyse kim ki senin hakkında kötü konuşur, sen o insan hakkında kırk gün kırk gece güzel sözler et. Kırk günün sonunda göreceksin her şey değişmiş olacak. Senin gönlün değişirse, dünya değişir.


Şimdi bitmiş kitabıma sarılıp uyuma vakti..




Konya.. Dolup taşıp sana geliyorum..