Çarşamba, Aralık 16, 2009

Bitmez Bu Afyon Günlüğü

Her yerde istikrarsız olduğum gibi, bu kişisel blog olayında da tam bir faciayım. Bir yazmaya başlıorum, hızımı alamayıp günde 2-3 yazı gönderiyorum. Aradan zaman geçiyor, sesim soluğum kesiliyor. Neden böyleyim ki? Düzensizliği hiç sevmeme rağmen neden bu kadar düzensizim?

Varol'a bakıyorum, maşallah.. Yazacak bir şey bulamasa da boş geçmiyor, saçmalıyor.. Geleceğine yatırım yapıyor.. Tamam tek yazdığım yer blogum değil, 2 adet ajandam var karaladığım. Ama olsun burası farklı, burası biricik. Gaz verin bana! :P

Neyse, gelelim asıl meseleye..

Acaba geçen sene hiç Açelya'mın parmaklarının gezindiği bu laptobundan yazı yazdım mı? Hatırlamıyorum, ama şu an tam burdayım ve bunu unutacağımı sanmıyorum..

Küçük Afyon gezim bugün start verdi.

Açe'min geppgenişş evinden yazıyorum, yalnız trajik tarafı; bu koca evde tek başına yaşıyor ve ev henüz bir düzen sahibi değil.. Ne kadar şanslı, kendi ayakları üzerinde durmaya başladı bile. Ben hala anne bağımlısı. Aile faktörü insanı çok uyuşuklaştırıyor. Hayata geç atılmak istemiyorum :/ İkinci faktör ise, bu eve beraber çıkmış olabilirdik, şimdi odalar daha dolu ve ev çok daha renkli olabilirdi.

Evin içine girdiğimde gözümde iki kare belirdi;

Evin şuanki hali ve eğer ben gitmiş olmasaydım olacak olan hali..

Off...

İnsan kararlarından pişman olmamalı.. Tam olarak bu eşikteyim. Burda durduğum her saniyede pişmanlığa daha çok yaklaşıyorum..

Bende olmayıp da Açelya'da olan fotoğraflarımıza baktım. Benim olduğum, ama benim daha önce görmemiş olduğum fotoğraflar..

Neler kaybettim ben, neler yitirdim.. Ama her şeye rağmen hayat getirdiği tüm eksi ve artılarıyla çok güzel..












1 yorum:

  1. neyyyyy ? saçmalıyomuyum??? nan bu yakıştırmayı ancak ben kendime yaparım taaammııı :D sen niye diyon öyle, biliyom ben saçmaladığımı ama sen diyince kendimi garip hissettim nan birden :S neyse sonuçta ortada bir saçmalık olduğuna göre bu yorumunda ne kadar saçmalıksız olduğu tartışılır :) bak şimdi neler yazıyorum yaaaaa alllaaa saçma saçma saçmaaaa... ama ben derim saçma diye bunda anlaşalım öncee :P


    efenim sayın damlacım afyon'a gidişinde böyle bir duyguya kapılacağını tahmin etmiştim fakat en az hasarla dönmeni tüm kalbimin damarlı bölgelerinden tut yağ bağlamış yerine kadar temenni ediyorum.. :) hayat ne yazık ki keşke diyebileceğimiz kadar uzun değil. Onlar senin arkadaşların, canların ciğerlerin ve sayende bende az çok tanıdım sana hak veriyorum çok çok şeker insanlar onlarla olamamak üzüntü veriyor olsada sende kendine harika bir düzen kurdun bunu unutma... ;)

    Onlar yine senin arkadaşların, değişmeyecekler, unutmayacaklar sende unutmayacaksın. Üzülmek yerine tahminimce ömrünün sonuna kadar unutmayacağın arkadaşlarının yanında bol bol eğlenceli vakit geçirmeye çalış.. Afyon orada duruyor sen her ne kadar ertelesende sonuç olarak oraya gidebiliyorsun bak :) :D:D

    Açelya ile aranızdaki bu benzersiz aşk devam ettikçe bana göre okul bittikten sonrada hayatınız biryerlerde kesişecek :) Belki sen istanbula belki o antalyaya :)

    ayar vermeye çalışmıyom nan :P içimden geldi yazmak valla billa :) Bu arada evet şu blogger damla'yı bi görsek sahalarda artıkın yeteeeeeeerrrrr... :S

    saygılarımla birlikte selamlarımı iletiyorum açelya ve erdal'a :)

    YanıtlaSil