Cuma, Ekim 31, 2008

İşte Geldim Burdayım, Ben Bu İşte ustayııım 8)



Yenilenmem de emeği geçen sevgili Sem , Varol ve ylmz'a bi dolu teşekkür ediyorummm :) pek bir müteşekkir oldum hostumu sağladıkları, isim hakkımı uzattıkları için ve diğer yardımları için..

Ben de yeni döneme, yeni bir wordpressli seneye başlıyorummm :))

Hayal Fabrikası wordpress'de 1 yaşında. Ben de ona bir hediye verdim.. Uğraşıp didinip bir tema hazırladııım :) üşengeçliği bir kenara bıraktım diyemiyeceğim; çünkü diş doktoruna gitmemek için bahane aradığımdan bu işle meşgul oldum :P Napıyım, korkuyorum. Herkesin bir korkusu vardır.. Karanlık, öcü, böcü, böcük, yükseklik, göğüs kaldırtmak, botox yaptırtmak vs vs. :P ben de dişçi amcadan korkmaktayım işte.. 20lik dişlerim çıktı sayılmakta.. iteleme yapabilirmiş diğer dişlere. o yüzden bir gidip görünmem lazımmış, çektirmesem de baktırsam da olurmuş amma velakin tutarda illa çekicem derse ihtimali de var.. Hadi doktor psikopatsa ve illa beni yatırıp dişlerimi çekmek isterse, bi çekesi varsa :| aman allaıııım :| üşeniyorum öyleyse yarın!

Bu hafta sınav haftam oluyor.. Ama şöyle; bu cuma başlıyor ve güya sınav haftam oluyor.. Bir ara tam anlamıyla çalışmaya başlamalıyım :/ nasıl çalışacağım konusunda pek bi bilgim yok.. e malum ilk vizem.. Artık elime nasıl gelirse öyle elden geçiricem korkulu derslerimi..

Bu hafta içinde eskişehir'e uğradım bir.. Nereye kafanı çevirsen heykel.. Bir şehir sanatsal açıdan anca bu kadar gelişebilir Türkiye'de. Hayır yermiyorum! çoğu avrupa şehrinden güzel bi şehir. Çok fazla kültürel ve sosyal aktiviteleri var. Her akşam bir tiyatro, bir konser, bir eğlence var. Bu afyon'da yapılsa kimse katılmadığı için iptal edilir kesin.. hem söylenen hem katılımda bulunmayan bir üniversite gençliğine sahibiz. Neyse.. negatif bir yazı olsun istemiyorum..

İyiki wordpresse geçtin hayal fabrikası.. Nice wordpresslere :)

Umarım bu 29 Ekim'e gereken özeni göstermişsinizdir.. ben pek gösteremedim.. 85 kere maşallah!

Pazartesi, Ekim 13, 2008

Ekonomi?

nedir ekonomi?

Şimdiye kadar ekonomi denilince aklıma gelen tek şey ailemin ay sonlarında boş buldukları herhangi bir kağıda ( bu bazen bir dergi kenarı bile olabiliyordu..) yaptığı gelir gider şeysi ve 20milyon karşılığında yaptığım vergi iadesi bişeysiydi..

Yok öyle değilmiş.. Sevgili entellektüel ekonomi hocamız sağolsun, onun sayesinde kendimi hiç bir şey bilmeyen, anca söylenen halk kesiminden hissettim.. ve bunu yazdığımda yeniden kendime sordum şimdi; acaba öyle miyim?

ekonomi.. makrosu mikrosu sağı solu falanı filanı! karışık.. zor zanaat. cnbc-e'de ekonomiyi, borsayı görürdüm ben.. Sesini kısıp ondan sonra başlayacak olan ingiliz bir anne ve kızını anlatan Gillmore Girls dizisini beklerdim.. tek anlamı buydu..

Ama az önce ekonomi dersinden çıkmış biri olarak gidip kütüphanedeki tüm ekonomi kitaplarını okuma isteği ile doluyum!

Ekonomi nedir diye sorsam bu yazıya bir tek yorum gelmez bence.. Denemekte fayda var.. Seçim, kıtlık, fayda.. öhöhöm neyse.. Ekonomi nedir?

Pazartesi, Ekim 06, 2008

3 Gün, 3 bavul



"Hazırım, Hazırım, Hazırım!!" Sünger Bob repliğidir kendisi.. Bunu söylerken gözleri büyür bizim yağız karakterin, heyecanlanır, zıplar, hoplar o sünger bacaklarının üstünde.. Pek bi sevindiriktir, istediği bir şeye hazırdır..

İşte aynı o şekilde ben de; Hazırım, Hazırıım, Hazııırıım! :)

3 gün uğraştım bu hazırlığı tamamlayabilmek için..

1.gün; sadece bavulları depodan çıkardım, 2. gün; alışverişden aldıklarımı geçen senekilerimin yanına koydum, 3. gün; bütün gündüz uyuşuklanıp akşama bi çırpıda bavulu topladım :))

Beni takip eden biri için 3 gündür bavul toplayan, uyuşuk bir insanım; ama öyle değil işte, 3gün uyuşukluk yapıp 1 saate 3bavulu kapıya dizmiş bir şahsiyetim ben :D guinness rekorlarında yeni bir rekoru burdan taktim ederim; en hızlı bavul toparlama ödülüüüü!

Pazartesi her zamanki garajdan, diğer bir her zamanki garaja inicem.. 3 bavulum, bir sırt çantam ve laptobumu yurduma kadar taşıyacak olanlara şimdiden buradan kucak dolusu sevgiler ve selamlar :)) iyi ki varsınız! :)

Cumartesi, Ekim 04, 2008

Taşıyıcı



Anladım ki bu blogu yalnızca bavullarımı taşımaya yardımcı aramak için kullanıyorum. ehehe

Bir Ramazan geldi geçti.. Ne bayramınızı kutladım, ne "Allah kabul etsin" dedim. Gayet kaygusuzca Türkiye'den ya da müslüman aleminden değilmişçesine hiç birinizi umursamadan bitirdim şu mübarek günleri..

Hayır efenim dinsiz-imansız felan deilim.. Aldanmayın böyle manşet haberlerine.. Benden duyun, benden öğrenin.. Hakkımda öyle atılıp tutuldu, ama unutmayın bu yorumları yaptığınız yer benim bizzat kendimin blogudur.. Bir sil tuşuna bakar o yorumlarınız sevgili saygılı ..... bey. ( isim vermeyeceğim :D )

Ne yaptım ne ettim.. Oruç tutamadım.. Malum.. Kantar ilerlemiyor, aksine geriliyor bi kaç zamandır. oruç tutarsam dini yasaklardan birini gerçekleştirmiş olacaktım.. İntihar etmiş olacaktım :| Ben de çareyi aman oruçlular görmesin diyerek sağda solda, kıyıda köşede sürekli yedim.. ve evet o mutlu umutlu haberi veriyorum :D sıkı durunnnnn.. geliyoooooooor.. evvettt! taaaaam bir kilo aldım :)) sayı ile 1, yazı ile tam bir (bi diye yazılışları da bulunmaktadır literatürümüzde). Siz ne derseniz artık...

Çok ayıp.. Dalga geçmeyin.. Kimileri için "bir" çok önemlidir. Mesela mahalledeki cengaver erkeklerin kalbini hop hop hoplatan, zıp zıp zıplatan sarışın, uzun boylu kız "bir" öpücük versin diye nasıl içten içe dualar edilir. Mesela her yıl "bir" yaş daha artınca ne kutlamalar, ne eğlenceler, partyler düzenlenir. Mesela "bir" günde neler değişir, kimler gelip geçer.. Lütfen, rücaa ediyorum benim "bir"imi küçümsemeyiniz.. Onun da canı var.. "bir" kiloluk mikroorganizmalarım daha oldu.. Bilmiyorum o "bir" nereye gitti. Bana yağ olarak mı, kan olarak mı, kalori olarak mı nasıl döndü bilinmezlerde.. Ama tartıya çıktığımda artık 48 görmekten oldukça mutlu ve mesutum.. Bundan 6-7 ay önceki 53 yazısını aşıp da taaaaaaaaaaaaaaa 55lere uzanmak istiyorum :))

Yurtta delicesine yiyorum.. İştahım burda kapalı benim.. Bayramda şeker çikolata dışında başka hiç bir şey yemedim.. Haa kokoreç partisini unutuyordum az daha. Bayramda her zaman gördüğü akrabaları olunca insanın çevresinde, insanlar değişik şeyler yapmak istiyor.. Hep beraber toplanıp mangalda kokoreç yaptık. Babam mangal başı, halam nefret ettiği halde kokoreç kesicisi, ben baharatçı başı, kuzenim ekmek dolurucusu, diğer ahali de tüketici toplumu oluşturduk.. Kokoreççiler resmen ekmeğe koklatıyormuş onu anladım. Taşana kadar doldurduk ekmekleri. Dünyayı yiyebilecek babam çeyrek ekmekle doydum diye çekildi. Öyle doyumluk oldu ki.. Pek de güzel oldu. Bir daha böyle bir şeyle karşılaşır mıyım bilmiyorum.. Yapalım bir ara ya :D

Bayram da bitti işte.. E yolcu yolunda gerek. Kışlıkları yüklendim bu sefer. Açtım evde kalan son bavulları, doldurdum. Nereye sığdıracağım oraya gidince bilmiyorum ama olsun her bişeyimi götürmekte son derece ısrarlıyım.. eee ne diyorduk? Yok mu taşıyıcı :D