Çarşamba, Ağustos 29, 2007

Hede Hödö


Son zamanlarda yazı yazamıyorum.. Çünkü yazılarımı insanlara harcamaktan kendime yazacak bir şey kalmıyor.. Can'ın dediği gibi yapıp "Bencil ol !" uyarısını yazılarımı kendime saklamaya başlayarak uygulayacak gibiyim.. Bence öyle. Yani insan bir kelime bitkisi ve kelimeler onun meyvesi.. Meyveler kopunca yenilerinin çıkması da zaman alıyor. Kendi ağacının meyvesini yemek insana ne kadar haz ve mutluluk verebiliyorsa yazabilmek de öyle.. Şimdi yazmayı çok istiyorum ama her noktadan sonra durmak beni deli ediyor. en iyisi yazma gücümü arttıracak şeyler yapıp daha sonra tekrar blog başına geçmek.. Lafmacun gibi.
:)

Cumartesi, Ağustos 25, 2007

Kuş


Kuş..

Nasılsın bugün ? Seninle ilgilenemiyorum. Sıkılıyorsundur eminim. Daisyim de yok ki artık gelsin burnunu kafesine soksun, sen de onu gagalayarak sıkıntını atasın.

Sen de benim gibi özlüyor musun onu? 2 gündür yok bu evde ama sanki uzun zamandır yokmuş gibi hissediyorum. Yatağımın köşesi boş. Oyuncak topu bıraktığı yerde. Almaya kıyamadım.. Canı sıkıldığında kolumu tırmalamasını özledim. Pcde çok oturduğumda klavyeme atlamasını, balkondaki pis yer bezini oynamak için getirmesini, yastığımın kenarını kemirmesini özledim. ben onu çok özledim be kuş..

Seni nasıl bağıttırırdı değil mi? sen de seni sinir etmesini özledin mi ? Koca patilerini kafesine atmasını, kafesinin önünde havlamasını özledin mi? Ben onun suç işlemiş hallerini bile özledim. Sinirlenmeyi bile özledim.

Açsam kafesinin kapağını, uçup onun yerini bulur musun bana? Geri dön ama.. Yoksa babaannem seni bıraktığım için çok kızar bana.. Emanetsin.

Aynı senin renginde bi kuşum vardı benim. Sarışınım.. Onu da gönderdiler benden uzaklara. Ona da çok üzülmüştüm. Gidince sarışınımı da bulursun bana dimi kuş..? Daisymi de sarışınımı da getirirsin dimi?

Canım köpeğim, biricik daisyim.. Seni hiç unutmıcam. Yüreğimde bir yerlerde kalacaksın hep. mutlu bir yuvadasındır inşallah. beni düşünme. Alışırım yokluğuna.. Sen de alış yeni hayatına emi?

Uç haber kuşu.. git söyle bunları ona. Benim içinde öp onun o koca kulaklarından. Ablan seni çok seviyormuş de...

Kardeşimi kaybettim. Yasım geçicidir ama bendeki yeri ebedidir !

Appasından deyzesine...

o_O>Gulb!

Pazar, Ağustos 19, 2007

Kocatepe

Odamda, yatağımdayım.

Yatağın üstünde yazmaya alışmam lazım sanırım. Çünkü gece herkes uyurken yazasım geldiğinde kimse rahatsız olmasın diye yatağımda alıcam kalemi elime..

20sinde açıklanmasını bekliyordum yerleştirme sonuçlarının. Ona göre hesaplamıştım. Ama erken ve beklenmeyen bir anda geldi. 16sında öğrendim Afyon'a gideceğimi..

Aslında rüyalarıma hep Afyon giriyordu. Sanki Allahım bana gösteriyordu hazırlıklı olayım diye.. Ama yine de çok şaşırdım. Muğla ya da Eskişehir beklerken onların hemen altındaki tercih.. 4. tercih, Afyon..

Ne yapardım ben orda ? Nasıl bir yerdi acaba ?..

Kafama milyonlarca soru birikti birden. Msnde "nereyi kazandım" diyenlere Kocatepe derken onlara küfür ediyormuş gibi hissettim kendimi.. Anneme haber verdiğimde Akdeniz tutmadı diye üzüldü, ama Afyon yakın diye bir yandan da sevindi..

Üstümdeki şoku attıktan sonra AKÜ'yü araştırmaya başladım. Hiç de fena değildi. Hatta kocaman ve güzeldi. Kanım ısındı. Ama insanları hakkında okuduklarım pe hoşuma gitmedi. Forumlara, sitelere üye oldum. AKÜ'de okuyan insanlarla tanıştım. En başta Tuğba olmak üzre bana çok yardımcı oldular.. Bölümümün yeni açılmış olması kötü oldu. Hakkında bilgi bulamadım... Fakat turizm bölümünün kötü olmadığını biliyorum..

Kısacası mutluyum.. AKÜ'lü olmaktan ziyade, artık üniversiteliyim :)

Deniz, hala polislikle, mülakatlarla, sınavlarla uğraşıyo
Arif, Isparta makina mühendisliğini kazandı.
Dilek, Çankırı'da meslek yüksek okuluna gidecek
Eda, Anadolu Üni-Açıköğretim işletme kazanmış..
Çağan, büro yönetimi Isparta..
Gülnur, söylemişti ama unuttum :/
İsmail, Karaelmasmış duyumlarıma göre..

Diğerleri bir sene daha dershane diyolar. Yine de başarmışım ben. Hatta ne "yine de"si. BAŞARMIŞIM BEN !

Yatakta yazması zormuş. Afyon'da bi kaç kez yatak üstü karalama yaparsam alışırım gibi..

Bekle beni Afyon ! Fetihe geliyorum :)

o_O>Gulb!

Cuma, Ağustos 10, 2007

Karamsar


Balkondayım..

Hafif bir rüzgar esiyor doğudan. Nemli ve sıcak Ağustos gecelerinden biri. Babamın alın teriyle yetişip büyüyen çiçeklerin kokusu en üst kattaki balkonumuza kadar geliyo.

Şurda boş boş oturmak bile özlediğim anılardan biri olacak yakında... Karşıdaki sinir olduğum inşaat yığınını bile özlicem sanırım :)

Gerçi rüyamda kazanamadığımı görmeye başladım. Artık emin değilim kesin gidebileceğimden. İçime kurt düştü kısacası.. Tam on gün kaldı sonuçların açıklanmasına. Bir yanım çabucak geçse şu on gün de açıklansa bir an önce diyor. Öbür yanım olabildiğince yavaş geçsin, gitmiyim evimden diye geçiriyor..

İki gündür evden çıkmıyorum.. Salı günü yaşadıklarımı düşünüyorum. Senin olduğundan emin olduğun şeyler elindn kayıp giderken kıymeti anlaşılıyormuş meğerse.. "Gitme" dediğinde durmadan yürümeye devam eden birini görünce sevdiğini farkediyormuş insan ve onu durdurmaya gücü yetmediğini görünce farkediyormuş zayıf olduğunu.. O iki kelime çok zor söyleniyormuş. Giden geri döndüğünde fırlayıveriyormuş ağızdan ve gözyaşları yersiz yere akmıyormuş gözlerden. Canın yandığında değil kalbin acıdığında dökülüyormuş o yaşlar bir süre sonra..

İşte bunları düşünüyorum iki gündür. Öğrenmeye çalışıyorum bilmediklerimi. Öğrendikçe de farkediyorum. Ama hala itiraf edemiyorum..

Neyse.. Zaten canım sıkkın. bir de bunu düşünmek istemiyorum. yarın kendimi hapis ettiğim evimden çıkıp biraz hava alıcam... İnşallah :)

Evet, ne demiştik. Bitişe ve başlangıca son 10 gün...

o_O>Gulb!

Çarşamba, Ağustos 01, 2007

Gidiyorum..


İnsan yazmaya başlamadan önce boş sayfaya bakıyor şöyle bir. Yazacaklarını aklından geçiriyor o sırada. Her zamanki gibi tarihi attıktan sonra bunu yaptım. Ama bu sefer yazacaklarım belli...

Gidiyorum...

Bilmediğim bir dünyaya, tatmadığım bir rüyaya yelken açıyorum. Ailemi bırakıp uzaklara gidiyorum. Üniversiteye gidiyorum..

Dün tercihlerimi yapmak suretiyle içime yerleşen bu büyük burukluk kalbimi ve beynimi rahatsız ederken 4 yıl ailemde aynı ne yapacağımı düşünüyorum.

Annem bir haftalık tatilini beni okula kaydetmek için kullanacakmış. Götürüp bırakacak mı beni ? Nasıl yapacak bunu ? Yavrusundan ayrılmayı nasıl göze alacak ? Ben annemsiz oralarda ne yapıcam ?...

Bundan 2-3 ay sonra belki de yurtta olucam ve bu satırları ağlayarak okuyor olucam. Daha ilk günden annemi özlicem, biliyorum. Gitmeden onlara bi avea hat almalı. Bol bol konuşuruz. Bana 2-3 dklık konuşmalar yetmez orda..

Arkadaşlarım olacak, belki de düşmanlarım. Ama hep gülümsicem, hep enerjimi korucam ve elimden geldiğince sevecen olucam. Orda hayatta kalmanın tek yolu bu :)

Kimse benim kaprisimi çekmeyecek. Çoğu zaman yalnız olduğumu düşünüp ağlıcam. Bazen telefonum hiç çalmayacak. Biri arasın diye beklicem... Bazense tam muhabbetin orta yerinde telefonum çalacak, duymamazlığa gelicem.

Kısacası bu duruma alışıcam. Ama hep özlicem.

En güzel yönü de; annemin ve babamın kıymetini anlıcam :) Gerçi ben şimdiden anladım.. Ama bir de yaşayarak görmeli..

Sık sık gelicem. Çünkü ben sizsiz yapamam ! Sizi çok seviyorum !!
Annecim & Babacım :)

o_O>Gulb!

H.Ü.M. A.Ş.


H.Ü.M
yani
Hayallerin Üretim Merkezi'ne Hoşgeldiniz !
Çalışanı olmayan, zaten çalışmaya da gerek olmayan tek fabrika burası.
Hiç bir alt yapı ya da sermayeye gerek duymayız biz bu fabrikada.
Üretim hiç durmaz burda..
Siz uyurken bile..
Kalbinizin atıyor olması yeter fabrikanın çalışması için..
Enerjisini kalpten alır..
Bu öyle bir mekanizmadır ki kalbinizin enerjisine göre üretim maddeleri kalitelerine göre şekil alır..
Kalbiniz o gün çok durgundur..
Aldığı en büyük darbeyi yemiştir ve canı acıyordur..
O zaman üretim ürünleriniz iç pazarda bile satılamaz hale gelir..
Döner döner yine sizin elinizde patlar..
Kalbiniz buna daha çok üzülür ve üretim iyileşmez..
Zamanla fabrika batar ve kalp durur..

Ama siz hayatta yaşadığınız en güzel günü yaşıyorsanız kalbiniz durmadan çarpar..
Üretim öyle hızlı olur ki tüm ülkeye yetecek kadar hayal ürettiğinizi farkedersiniz..
Her şey çok daha güzel gözükür ozaman..
E kolay mı ?
Dünyanın en büyük fabrikası sizin fabrikanızdır..
Hatta zamanla holdingleşebilirsiniz bile..
Ve
Hep mutlu olursunuz..

O zaman neden her gün hayatınızın en güzel gününü yaşamıyorsunuz ?
"bugün benim hayatımın en güzel günü"
"yarın da öyle.."
"ve ömrüm boyunca ben hayatımın en güzel gününü yaşıcam.."

İçinizdeki mutluluk duygusunu öldürmeyin..
Ne olursa olsun..

H.Ü.M
yani
Hayallerin Üretim Merkezi'ne Hoşgeldiniz !

İlkokul & Üniversite

iLkokuLa giderken nasıL ağLadığımı düN gibi hatırLıyorum.. "Anneeee !! annemii istioooom" diye sıNıfta durmamışTım ve iLk gün aNNem geLip beNi eve götürmüştü..

düşündüLer acaba hazır değiLmiydi okuLa ? bir seNe daha evde annesiyLemi olmalıydı bu çığlık atarcasına ağLayan kız..

iLerdeki hayaTımı düşünüp zorLa götürdüLer okuLa.. SarıLıp bırakmıyordum annemi.. Sanki beni bir daha hiç anneme götürmiceklermiş gibi..

YıLLar geçti aradan.. Şimdi yine aynı sebepten akıyo gözyaşLarım.. Tabi şimdi daha sessiz.. Hıçkırmadan.. yavaş yavaş.. Hatta öyLeki damLaLarın aktığını ben biLe hissetmiorm..

düN üniversite tercihlerimi ösym amcama gönderdim.. BuLunduğum şehri yazamama burukLuğuyla tabi.. Gitmek.. 4 seneLiğine alışıkLıklarımdan uzak kaLmak.. Annemi özLemek..

Bebek oLduğumu düşünebiLirsiniz.. Ana kuzusu da diyebiLirsiniz.. Ama bu beni çok korkutan bir şey.. Yine hazır değiLim hayata ve yine zorLa itekLenerek gönderiLiyorum okuLa.. Başa dönüyor hayaT bir yerLerden..

duvarlara öyLe boş boş bakıyorum.. 1 ay sonra yabancı bi dünya da başka duvarLara bakacağım akLıma geliyor ve yine ben farketmeden akan gözyaşlarımı hissediyorum yanağımda..

Çok abartıyor da olabilirim .. ama ben annemi dünyadaki her şeyden ama herşeyden çok seviyorum..

eve geldiğinde " anne bak bugün noldu " diyeceğim, gıcık edip poposunu ısırdığımda beni kepçeyle kovalayacak, bana bağırırken aynı zamanda hayat dersi verecek olan bir insan olmayacak gittiğim yerde..

ben yiNe kafam attığıNda kaçar sıK sıK geLirim annemin eviNe.. " annemin evine gidiyorum beN.. hıh"

bağımLı yaptı keNdine beni bu çiNgeNe kadıN

heLe bi geLsin yine ıssırcam poposunu

yazmak ve rahatLamak adına döküLen satırLarıma "vay gerizekaLı" yazacak oLsanız da yorum istiyorum